POLİTİK

POLİTİK
Avrupa Birliği

Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:

-Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. onları AB'ye alacak mıyız?

AB Başkanı:

-Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.

-Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?

-O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.

-aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.

-Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.

-Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.

AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;

-DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ...




Sabile

Yıldırım Akbulut başbakanken bir gün gazinoya
gider.gazinoda emel sayın şarkı söylemektedir

biraz sonra yıldırım akbulutun yanına gelir
sayın başbakanım istediğiniz bir şarkı varmıdiye
sorar. yıldırım da SABİLE şarkısını ister

emel sayın şarkıyı bilemez.orkestraya sorar
onlarda bilemez.
yıldırımın yanına gider başbakanım ben bu şarkıyı
hatırlayamadım siz bir bölümünü okurmusunuz
der.
yıldırım da şarkıyı mırıldanır

Eller ayırSABİLE
Yollar ayırSABİLE
Gözler ayırSABİLE
BİZ ayRILamaYIZ




Ne Fark Var?


Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar.
"Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? "
Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim
bakanım" diyor
Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur"
demiş. bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan
olduğu icin birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför
bakana: "bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da:
"Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?"
Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor.
bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim... "




Politikacılar

bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası icin tekSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma icin çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".




Osman Bölükbaşı İle İnönü

Rahmetli Osman Bölükbaşı ile İsmet Paşa bir uçak yolculuğunu beraber yaparlar. Yanlarında da torunu, İsmet Paşa torununa derki git Osman amcandan para iste. O da gelip Osman amca bana para verirmisin der. Ne yapacaksın oğlum parayı?
-Köylülere atacağım sevinsinler der .
Osman Bölükbaşı cevabı patlatır :
-Git dedeni at bütün Türkiye sevinsin.



Domuz Öldü

Bush arabayla yolda giderken bir domuzu ezmiş sonra şöförüne demiş:

- ben Amerika başkanıyım bana bir şey olmaz
demiş ve domuzun sahibinin yanına gitmiş.10 dk sonra ağzı burnu kan revan icinde gelmiş.Şöförüne:

- Şimdi git sen söyle
demiş.

Şöför 10dk sonra altınlar paralar ile geri dönmüş.Bush şaşırarak "ne dedin de sana böyle paralar verdiler?" demiş.
Şöför:
- İçeri girdim ben Başkan Bush'un şöfrüyüm domuz öldü.



Padişah Madişah

bir gün padişahın aklına köylü möylü fakir makir gibi konuşmaların neden yapıldığı gelir ve ferman verir "neden böyle konuşuluyor cevabı verene ağırlığı kadar altın verecem". Nice alimler ülemalar gelir fakat padişaha bir türlü aradığı cevabı veremez hiçbiride. birgün yaşlı ve çok bilgin birisi padişahın huzuruna gelir ve başlar anlatmaya padişahım köylü diye ektiğini yiyen yarı aç yarı tok yaşıyanlara denir. Möylü ise yanında adamları olan adamları çalıştırıp kendisi yiyene denir" der ve padişah aldığı ceveptan memnun sana bir soru daha soracağım aynı şey padişah madişah diyenler icinde geçerlimi. Adam şu müthiş cevabı verir:
Olmaz olur mu padişahım rahmetli babanız padişahtı sizse madişahsınz...



Bush

Amerika'da adamin biri işine giderken
birden anormal bir trafigi
icine düşer, ama trafik bir milimetre
bile kıpırdamamaktadır. bir süre sonra
arabasının yan camına
birisinin tıkladıgını görür ve camını açar.
-Ne var, ne olmus acaba ??
-Teroristler Bush'u yakaladilar... Eger 1milyar dolar verilmezse,ustune
benzin dokup yakacaklarmis.>
-Haa simdi anladim bu trafigi...
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak
?
-Valla yaklasik olarak 5 'er litre...!!






Sosyal Haklar

bir bursalı ve bir siirtli ibne karşılaşmışlar aralarında konuşmaya başlamışlar.bursalı ibne siirtliye nasıl çalıştıklarını sormuş. Siirtli: "bizi ağa dağa pikniğe götürür pikniğimizi yaparız sonra ağa bizi .iker artık canı ne zaman isterse yapar" der ve bursalıya nasıl çalıştıklarını sorar bursalı: "bizi önce telefonla ararlar randevu alırlar sonra arabayla gelip bizi evden alırlar,araba limuzinden aşağı değildir. Sonra otele götürürler otelde lüks oteldir.Yemeğimizi yeriz sonra odamıza geçeriz iş biter banyoya gireriz banyoda jakuzi mutlaka vardır sonra bizi eve kadar tekrar bırakırlar der. siirtli bursalıya:"valla agam size tanınan bu sosyal haklar bize tanınsa bütün siirt i.ne olur" der.



Bush'u Yakaladılar

Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin icine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
- Ne var, ne olmuş acaba?
- Teröristler Bush'u yakaladılar... eğer 1 milyar dolar verilmezse üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa, şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun icin herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- Yaklaşık olarak 5'er litre...